Acil Diş Hekimliği Nedir?
Diş hekimi fobisi veya iğne fobisinin bizi getirdiği noktadır diyebiliriz. Maalesef ağrılar olsa da katlanılabilir düzeyde ise ertelediğimiz noktada ihtiyaç doğrultusunda durumlar değişmektedir.
Gerçek anlamda acil diş hekimliği kaza ve yaralanmaları içerir. Fakat günümüzde ertelenen tedavilerin gece kılcal damarlardaki hidrostatik basınç artışıyla meydana gelen ağrı sonucu ihtiyaç duyulan bir alandır.
Ağrı tolare edilebildiği sürece ertelenme sebeplerinden birisi de ekonomik faktörlerdir. Maalesef yapılan yanlışlardan biridir. Diş tedavileri ertelendiği süre zarfında başarı oranı düştüğü gibi maliyet de yükselir.
Basit bir diş taşı temizliği 30-45 dakika arasında biterken diş eti çekilmesine bağlı flap, küretaj gibi işlemler dikişli ağrılı ve cerrahi işlemler olup aylar sürmektedir.
Keza dolgu içi de benzer sonuçlar mevcuttur. Küçük dolguların başarı oranı yüksekken dolgu miktarı arttıkça başarı oranı düşer, hassasiyet, renk değişimi, dişe tutunma oranlarında ciddi farklılıklar negatif yönde vardır.
Acil tedavilerden bahsedecek olursak diş çekimi, kanal tedavisi ve yumuşak-sert doku yaralanmalarından bahsedebiliriz.
Diş çekimi
Genellikle 20 yaş ağrılarının başlanmasıyla hastalarımızın gece başvurması sonucu gerçekleştirdiğimiz bir tedavidir. Hastalarımızın ileri yaş dönemlerinde bile ortaya çıkan bu ağrılar kemik, diş eti ve dişi kapsayan komplike ağrılar olup şiddetlenerek devam etmektedir. Özellikle alt çenede sinir ile yakından ilişkili dişlerde tomografiden destek aldığımız 20lik çekimlerde mutlaka konusunda yetkin ve tecrübeli hekimlerin tedaviyi gerçekleştirmesi gerekmektedir. Kalıcı hasarlara neden olan yanlış uygulamalar sonrası ciddi hayat kalitesini düşüren dudak kas-sinir bileşen bozukluklarına rastlanılmaktadır. Net bir tedavisi hala bulunamamıştır. İdame fazında hastanın konforunu arttırmaya yönelik sinir hasarı tamiri için mikro cerrahiye dahi başvurulsa tam iyileşme nadiren görülmektedir. Mutlaka sorun çıkarmasını beklemeden riskli dişlerin konuya hakim hekimler tarafında takip ve tadavi edilmesi gerekmektedir.
Kanal tedavisi
ise ertelenen ağrısız çürük veya kırık dişlerin ağrı yapması sonucu diş çekiminden önce ağızda dişin kalması için verilen son şanstır diyebiliriz. Cansız da olsa ağızda görevini yapmaya devam eden kanallı dişlerin ağızda kalma süresinin kısaldığını bilmekteyiz. Kanallı dişlerin ağızda kalma süresinin uzatmak için endokuron, inley, onley, porselen kuron gibi uygulamalar yapılmaktadır. Her dişe uygulanması mümkün olmamakla beraber uygulama yapıldıktan yıllar sonra biile ağrı kist veya diş kök-kuron kırıklarıyla hastalarımız yeniden tedavi için başvurmaktadır. Dişin ağızda kalması için yapılan bu tedavide dişin düzenli röntgen ile takibi gereklidir.
Yumuşak-sert doku yaralanmaları
Trafik kazası veya çocuklarda oyun kazaları ile ağız yaralanmalarının geneli diyebiliriz. Acil diş hekimliğinin asıl gerekliliği olan bu tedavilerin ilk saatlerde yapılması başarı oranını arttırır. Kırılan dişin süt dahi olsa bir kaba konulup getirilmesi, yumuşak dokunun açılıp enfekte edilmemesi gibi dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. En gerekli ve şart diyebileceğimiz nokta genel sağlık kontörlü yapıldıktan sonra mutlaka bir diş hekimine gidilmesi gerektiğidir. Tedavinin seyri ve başarısı tamamen süreye bağlıdır.
Bir Yanıt
Hi, this is a comment.
To get started with moderating, editing, and deleting comments, please visit the Comments screen in the dashboard.
Commenter avatars come from Gravatar.